BİLMEDEN KONUŞMA

İnsan bildiği konular hakkında konuşmalı. Bilip bilmediği konularla ilgili konuşmamalı, kendinden emin cümleler hele hiç kurmamalı. Biz hayatımızda birçok sorunun cevabı olan soru sormayı unutuyoruz maalesef. Evet çok basit değil mi? Sadece soru sormalıyız. Konunun muhataplarına soru sormalıyız.  Sormak, öğrenmek hakkımız ise niye bilip bilmeden konuşalım. Bilmeden kesin cümleler kurmak, karşı tarafı suçlamak çoğu zaman her iki tarafı da üzer ama soru sormak ise çoğunlukla üzmez. Çünkü merak ederiz. Bu çok doğaldır. Çok meraklı olmadıktan sonra merakın bir zararı olmaz. Yeni bir ortama girdiniz ve birçok şeyi merak ediyorsunuz. Merak ettiklerinizi tabii ki soracaksınız. Örneğin yeni bir okula başladınız. Sormadan öğrenemezsiniz. Sormadan kesin cümleler kurarak şikayet etmek, sızlanmak, dert yanmak sadece sizi değil etrafınızı da üzer. Önce sormalı, sonra dinlemeli insan. Öğrenmeli ve ona göre davranmalı. Soru sormak çocukluktan başlayarak yaptığımız bir davranış olmalı aslında. Çocukların sorduğu sorulara cevap vermek çok önemli, kıymetli. Çocukları soru sorması için bizler  teşvik etmeliyiz. Çünkü öğrenmek için sormak lazım. Çocuklara da nasıl öğrenebileceklerini öğretmek lazım.Belki bizler de sormayı sevmiyoruz ters cevap alırız diye. Dinlemeyi de sevmiyoruz belki de o yüzden de sormuyoruz. Dinlemek konuşmaktan daha önemlidir. Dinleyerek öğreniriz, bilgi ediniriz. Dinlemek, karşımızdakine olan ilgi ve saygımızı göstermenin en güzel yoludur.